Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomide yeni dönem” açıklamalarıyla başlayan piyasa rallisi, hız kesmeden sürürken, analistler, BIST 100 endeksinin dolar bazlı incelendiğinde hala önemli getiri potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.
Ekonomi yönetiminin “piyasa dostu” adımlarıyla BIST 100 endeksindeki aylık yükseliş yüzde 19,5 ile Nisan 2009’dan bu yana en iyi performansa işaret ederken, yurt dışı yerleşiklerin portföy yatırımları son iki haftada 1,5 milyar doları aştı.
BIST 100 endeksinin üst üste 4 hafta yükseldiği kasımda, ay başından bu yana yüzde 30’luk getiri sağlayan bankacılık endeksi, bu performansta önemli rol oynadı.
Geçen hafta gördüğü en yüksek seviye rekorunu defalarca kıran BIST 100 endeksi, tarihi yüksek seviyesini 1.351,65 puana taşırken, perşembe günkü 1.342,49 seviyesi rekor kapanış olarak kayıtlara geçti.
Geçen hafta yabancılar toplamda 572,4 milyon dolarlık Türk lirası varlık alırken, bu varlıklar 389,7 milyon dolarla hisse senedi, 175,5 milyon dolarla Devlet İç Borç Senedi (DİBS) ve 7,2 milyon dolarla özel sektör tahvil ve bonolarından oluştu. Böylece son iki haftada toplam 1 milyar 500,5 milyon dolarlık portföy yatırımı sağlanmış oldu. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle satışlarını artıran yabancı yatırımcıların yılbaşından 13 Kasım haftasına kadar bu varlıklardaki para çıkışı toplamda 13,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
“YABANCI GİRİŞİ DEVAM EDEBİLİR”
AA Finans Analisti ve stratejist Cüneyt Paksoy, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, küresel bazda Kovid-19 salgınının ardından yaşanan parasal genişlemenin nimetlerinden gelişen ülkelerin yeni yeni faydalanmaya başladığını ve uzun süre yabancı yatırımcı satışı baskısı altında kalan Türkiye piyasalarının da bu ülkelerin başında geldiğini söyledi.
Türkiye’de son dönemde ardı ardına atılan normalleşme adımları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yeni yönetimi ile artan bir şekilde fiyat ve finansal istikrarı hedefleyen sıkı para politikasının ön plana çıktığını ifade eden Paksoy, “Güçlü yapısal dönüşüm sinyallerinin etkisiyle de kademe kademe kendini gösteren bir yabancı algısı değişimi ve kademeli para girişi gözlemliyoruz.” dedi.
Paksoy, açıklanan raporlarda yer alan risklere rağmen Türk lirası varlıklardaki prim potansiyeli ve özellikle banka hisseleri önderliğinde BIST 100 endeksinin olası yukarı yönlü potansiyel hedeflerinin daha fazla yer almaya başladığına dikkati çekti.
Piyasalarla daha fazla istişare ederek ilerleme gayreti, kararlı, bağımsız ve kalıcı fiyat istikrarı-finansal istikrar oluşana kadar sıkı para politikasına bağlı kalacak TCMB beklentisine değinen Paksoy, oluşan bu hikayenin yabancı yatırımcı üzerinde kısa ve orta vadede artan güvene bağlı pozitif etkilerinin olması olasılığının artmış göründüğünü söyledi.
Paksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
“BIST 100 endeksi, dolar bazlı kısa vadede 1.70 sent civarına yükselmiş olsa bile kısa ve orta vadede hedef olarak gösterdiğimiz 2.00-2.50 sent hedefine gidebilecek potansiyelini korumaya devam ediyor. Bu da Türk lirası bazlı grafiklerde yeni rekorlar görme anlamına gelmekte. Teknik olarak Türk lirası bazlı baktığımızda ise gelecek kar satışları 21-50 günlük ortalamaları ve eski rekor olan 1.245 seviyesini de içinde barındıran 1.200-1.300 puan içinde veya üzerinde karşılanması önem arz ediyor. 1.350-1.400 üzerinde ek kuvvet kazandıkça kısa ve orta vadede ilk etapta 1.500-1.650 bandına kadar gitme potansiyeli görmekteyiz. 1.200-1.300 altına olası geri çekilmelerde ise 200 günlük ortalamayı içine alan 1.060-1.150 geniş bandı bu yükseliş hareketinin sınır desteği olarak görülmelidir.”
“PİYASALAR, REFORM ADIMLARINI BEKLEMEYE BAŞLADI”
İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz da son dönemdeki değişikliklerin Türk lirası varlıklarda pozitif bir seyri beraberinde getirdiğini ancak esas rallinin Erdoğan’ın “Ekonomide yeni dönem” vurgusuyla beraber görüldüğünü söyledi.
Hukuk reformu, serbest piyasa, enflasyon kadar faiz vermek zorunda olunması, acı reçete ve yapısal reform gibi vurguların Türk lirası varlıklarda çok hızlı bir toparlanmayı beraberinde getirdiğine işaret eden Yılmaz, “Devamında yavaş yavaş Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve TCMB’den gelen adımlarla birlikte 19 Kasım’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında TCMB’nin, 475 baz puan faiz artırmasıyla piyasa beklentisini karşılamış olması taşları yerine oturtmuş gibi görünüyor.” dedi.
Yılmaz, döviz tarafında volatilitenin devam ettiğini ancak borsa tarafında önemli bir yukarı hareketi gördüklerini ifade ederek, Kovid-19 aşısına ilişkin olumlu haberlerin de art arda gelmesinin dünya piyasalarında iyimserliği artırdığını, riskli varlıklara doğru yönelimi kuvvetli kıldığını söyledi.
Bu süreçte sudan ucuz denilen bankacılık endeksinde çok ciddi bir hareket yaşandığına işaret eden Yılmaz, “Şu an geldiğimiz yer 1.300 seviyelerinin üzeri. Normalde 1.200-1.300 bandında devam etmesini beklediğimiz bu hareket 1.300’lere kadar gelmiş durumda. Burada yabancı yatırımcının da katkısını görüyoruz. Şu ana kadar söylenenler bizi buralara kadar getirdi.” şeklinde konuştu.
Piyasalarda, ortaya atılan ve piyasaları heyecanlandıran reformların en azından hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımların beklendiğini kaydeden Yılmaz, “Borsa İstanbul tarafında her gün rekorlar kırıldığını ancak artık biraz daha dikkatli olunması gereken seviyelere geldiğimizi düşünüyorum.” dedi.
